Öğretmenlik; samimiyet, vicdan ve sorumluluk isteyen bir meslektir. Öğretmenlik; ülkelerin geleceğine yön veren, geleceğe yön verirken geçmişi başarılı şekilde aktaran bir meslektir. Öğretmenlik; fedakârlıkla yoğrulmuş gönül işçiliğidir. Öğretmenlik; yeri geldiğinde bir köyde, yeri geldiğinde bir mezrada, yeri geldiğinde ülkenin ücra bir köşesinde sorumlulukla fidanlar yetiştirmektir. Öğretmenlik; yön gösteren, yol açan, doğruya sevk eden, toplumda örnek kişilerin mesleğidir. 

Bir öğrencinin her anlamda iyi yetişmesi yıllar alan bir çabanın ve emeğin sonucudur. Güzel ahlakı, sevgiyi, saygıyı, doğruluğu, iyiliği, barışı ve bütün güzel şeyleri bir öğrencinin davranışlarına yansıtması yıllar süren bir çabanın sonucu iken; bu güzel davranışların, kazanılan bütün iyi huyların hepsinin bazen bir anda kaybolduğuna ve bütün emeklerin yerle bir olduğuna da şahit oluruz. Karşılaştığımız bu olumsuzluklar şüphesiz ki meslekî şevkimizi de kırmaktadır. Ancak sabır ve azim biz öğretmenlerin zorluklar karşısındaki en önemli gücüdür. Hiçbir başarı kolay elde edilmez. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmenin, onları en güzel şekilde geleceğe hazırlamanın mücadelesinden asla taviz vermemeliyiz. Onlar bize milletimizin emanetleridirler. Her bir öğrencinin gelecekte değişik görev ve yetkilerde olacağını, değişik iş alanlarında çalışarak milletine karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışacağını düşünürsek, gelecekteki izlerimizin bugünden atıldığını anlarız.

Bunun somut örnekleri tarihte görüldüğü gibi günümüzde de görülmeye devam etmektedir. Saygın ve sorumluluk sahibi öğretmenlerin yetiştirdiği kahramanlar, 15 Temmuz gecesi vatan semalarında ‘’Korkma’’ diye gürleyen sesleriyle milli uyanışın şahlandığını, 18 Mart ruhunun yeniden canlandığını bütün dünya gösterdiler. 15 Temmuz gecesi ağır yaralanan fedakâr öğretmenimiz Derya Ovacıklı diyor ki: “Sadede bu caniler değil, tüm dünya görmüş oldu. Türk milletinin adı güçtür, imandır. Vatan sevgisi de imandan gelir. Şükürler olsun ki millet iradesinin durdurulamayacağını Türk milleti, şanlı tarihimizdeki gibi tekrar gösterdi. Milletimizin bu girişiminde bir damla kanımız aktıysa bu bizim için şereftir.’’ Milletimizin evlatlarının şehitler, gaziler vererek bu hain kalkışmaya gösterdiği direniş biz eğitimcileri ne kadar gururlandırdıysa içimizden bu ülkeye ihanet edebilen hainlerin çıkması da o kadar üzmüştür. Biz Öğretmenler, öğretmenler günü vesilesiyle Türk Milli Eğitiminin hedefleri arasında yer aldığı gibi öğrencilerimizin Milletimizin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan kişiler olarak yetişmesi için çaba göstereceğimizi bir kez daha beyan ediyor bu konuda toplumun herkesiminin desteğini bekliyoruz.

Aslında kutlama ve anma günleri bazı değerlerin belirli zamanlarda hatırlanmasından ibaret kalmamalıdır. Biz öğretmenler olarak sadece 24 Kasımlarda hatırlanmak istemiyoruz. Ama bugün aracılığıyla ülkemizdeki öğretmenlerin ve eğitimin sorunlarının dillendirilmesinin, çözümler aranmasının öğretmen camiası ve ülkemiz eğitimi için önemli olduğunu düşünüyoruz. 
Ülkemizde gelişen demokratik ortam sayesinde herkes gibi öğretmenler de kendi sorunlarını değişik ortamlarda dillendirmektedir. Bu törende bunlardan bahsetmek istemiyorum elbette. Zaten öğretmenlik bir fedakârlık mesleğidir. Öğretmenlerimiz şartlar ne olursa olsun kendilerine emanet edilen çocukları ve gençleri en iyi şekilde yetiştirmek için çaba harcamaktadırlar. Çünkü öğretmen, yaptıkları kadar yapamadıklarından da sorumludur. Öğretmenin kendindeki gücü fark etmesi, harekete geçirmesi ve elindeki işlenmeyi bekleyen servetin kıymetini bilmesi gerekir. Çeşitli bahanelerin ardına sığınarak kendindeki bu gücü ve serveti eritmemelidir.

İlk emri "OKU" olan yüce kitabımıza iman etmiş, "İlim Çin´de de de olsa gidin alın" buyruğunu düstur edinmiş, "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözünü yol bellemiş bir inancın temsilcileri; dünyaya boyun eğdiren ancak hocalarının önünde eğilmekten yüksünmeyen cihan sultanlarının, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün " Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştireceksiniz " sözleriyle öğretmenlerimizi baş üstünde tutan ecdadın torunları olarak, bizleri yetiştiren aziz öğretmenlerimizin tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmen arkadaşlarıma meslek hayatlarında üstün başarılar diliyorum. Şehit öğretmenlerimizi, vefat eden öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Yusuf SÖBÜOĞLU mi 
Havran İlçe Milli Eğitim Müdürü